19 Kasım 2008 Çarşamba

ICT FOR MARBLE AND MARKETİNG

ürkiye’nin doğal taş ve mermer üretimi son yıllarda büyük bir artış gösterdi. Özellikle son dönemde büyük firmaların yapmış oldukları yatırımlarla birlikte entegre üretim yapan tesislerin de devreye girmesiyle işlenmiş mermer üretiminde büyük artış kaydedildi. Uygulanmaya başlanan modern ocak üretim yöntemleri ve son teknikler sayesinde Türkiye, dünya doğal taş üretiminde lider yedi büyük üretici ülkeden biri konumuna geldi.
Üretimin tamamına yakın kısmı özel sektör tarafından gerçekleştirilen mermer madenciliğinde yıllık blok üretimi 3,000,000 ton civarında; işleme tesislerinin toplam plaka üretim kapasiteleri ise yaklaşık 13 milyon m2.
Dünya mermer rezervi bakımından önemli bir yeri olan Türkiye, 400’e varan renk ve doku kalitesine sahip mermer çeşitleri ile pazar şansı çok yüksek bir ülke.

Türkiye’nin mermer potansiyeli (görünür, mümkün ve muhtemel rezervler) nedir ?

Türkiye’de çeşitli renk ve desenlerde olmak üzere mermer olarak değerlendirilebilecek niteliklerde kristalin kalker (mermer), kalker, traverten, traverten oluşumlu kalker (oniks mermeri), konglomera, breş ve magmatik kökenli kayaçlar (granit, syenit, diyabaz, diyorit, serpentin vs.) bulunmakta. Bunlar, genellikle dünya pazarlarında üstün kaliteleriyle beğeni kazanabilecek mermer tiplerini oluşturuyorlar. Mermer açısından bu zenginlik Türkiye’nin jeolojik yapısında yer alan eski kristalin masiflerin varlığı ile açıklanabilir. Bugün bilinen ve işletilen başlıca mermer sahaları Batı Anadolu Bölgesinde geniş alanlar kaplayan ve esas litolojik birliğini kristalin metamorfik şistler, gnayslar, ve mermerleri oluşturan Menderes Kristalin Masifinde İzmir, Tire, Torbalı, Selçuk civarındaki mermer sahaları, Afyon, İncehisar, Eskişehir, Uşak mermer sahaları, Muğla ilinde Milas,Yatağan, Kavaklıdere çevresindeki mermer sahalarıdır.
Dünyadaki mermer rezervlerinin yüzde 40’ının ülkemizde olduğu tahmin edilmektedir. Bu mermer rezervine traverten, magmatik orjinli kayaçlar ve mermer olarak kullanılabilecek niteliklerde diğer kayaçlar da dahildir. Mümkün rezerv miktarı daha çok Türkiye jeoloji harita çalışmalarındaki mermer oluşumlarının tespitine de dayanmakta.

Sonuç olarak

Ülkemiz zengin maden ve mermer yataklarına sahip olmasına karşın uluslararası piyasada istediği yere gelememiştir. Doğal taşlar ihracatı maden ihracat grubunda miktar olarak yüzde 17, değer olarak yüzde 37’lik bir paya sahiptir. Rezerv bakımından ise ülkemiz dünyada birinci durumdadır. Kalitesini artırıp istediği hedeflere ulaşabilirse, bugün İtalya’nın sahip olduğu konuma rahatlıkla gelebilir. Bu nedenle aslında bir kalite kontrol modeli olan Mermercilik Sürekli Gelişme Modeli diye tanımlanan modelin uygulanması bu hedef doğrultusunda büyük yarar sağlayabilir. İçindeki paydaşların her biri kendi sorunlarını çözüp döngülerini kapatmalıdırlar. Elbette devlet de bu paydaşlardan biridir ve özellikle taşımacılık, pazarlama, ucuz kredi imkânları ve enerji gibi konularda diğer paydaşların döngülerini kapamasına yardımcı olmalıdır. Aksi takdirde model çalışamaz duruma gelir. Sonuçta bütün bunları denetleyen, sektörün birlik ve odalarının yanı sıra onlara yardımcı olarak işlev görecek bağımsız organizasyonların oluşturulması da süreci hızlandıracaktır. Bu organizasyonlar aynı zamanda sektörün birlikte hareket etmesini sağlayacak ve onlara yol gösterecektir. Doğal taş sektörü bugün, madencilik sektörü içinde en hızlı gelişen sektör konumunda. İhracat kalemleri içinde de ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.

Hiç yorum yok: